6 Kasım 2018

Z280 ile Geleceğe Dönüş

EX1 ve EX3 ile başlayan başarılı serinin son kamerası ile çekim deneyimi.

Bundan tam 10 yıl önce, Sony 3 tane 1/2 inç. sensöre sahip el tipi video kameraları olan EX1 ve EX3’ü piyasaya çıkarmıştı. Bu kameralar ile, dünyanın bir çok farklı bölgesinde çeşitli çekimler yaptım ve beni hiç bir zaman hayal kırıklığına uğratmadılar. Hatta öylesine memnun kaldım ki, kendime serinin devam modeli olan PMW-200’den bir tane de satın almıştım. Bu memnuniyetimde yalnız olmadığım, Sony’nin, benzeri özellikte olan ama giderek gelişen modelleri birbiri ardına piyasaya çıkarmasıyla belli oluyor. İşte Z280 de bu serinin en son çıkan modeli oldu.

Ekran görüntüsü

Z280’de, önceki modellerde olduğu gibi 3 tane 1/2 inç büyüklüğünde CMOS EXMOR R sensör bulunuyor. Ancak öncekilerden farklı olarak, hem geliştirilmişler hem de 4K çözünürlüğünde görüntü üretebiliyorlar. Yine önceki modellerde de olduğu gibi, Fujinon tarafından üretilen ve üzerinden netleme, zoom ve diyafram için ayrı ayrı halkalar bulunduran sabit bir objektif bulunuyor. 

Sony Z 280


Kamerayı paketinden çıkartınca ilk dikkatimi çeken son derece sağlam olan yapısı oldu. Benzeri modellere göre biraz daha ağır ama ele kesinlikle iyi oturuyor. Düğmelerin yerleşimi ve tasarımı önceki modellere çok benziyor. Zaten hem alışılmış hem de kendini ispatlamış, neredeyse gelenekselleşen bir tasarımı var kameranın. Çok fazla değişikliğe ihtiyaç duyulmamış olması da normal. Göze çarpan ilk değişiklikler, 4 ses kanalı için ayrı ayrı ayar düğmeleri, “Variable” yani değişken ND filtre seçenek düğmesi ve çok daha belirgin olan havalandırma ızgaraları oldu. Üretilen görüntünün çözünürlüğü ve kalitesi arttıkça, kameranın içindeki havalandırma sistemi de önem kazanıyor. Çünkü daha güçlü işlemciler, her zaman daha fazla soğutmaya ihtiyaç duyar. 
Z280 son derece hızlı açılıyor. Sanırım, bu sınıfta kullandığım kameralar arasında en hızlı açılanı oldu. Açma/kapama düğmesini açık konumuna getirdiğiniz andan en fazla 3 yada 4 saniye sonra kayda hazır hale geliyor. Özellikle, hızla kayda girilmesi gereken haber yada belgesel uygulamaları için iyi bir özellik bu. Menüler geliştirilmiş ve son derece pratik hale getirilmiş. Menü yapısı, PXW-FS7’den alıştığımız yapıya çok benziyor hatta neredeyse aynı bile denebilir. Menülerin çalışma ve tepki hızları da son derece iyi. Sanırım, benzeri kameralardaki menü yapılanması konusunda, ulaşılabilinecek en üst seviyeye gelinmiş durumda. Aradığınız ayara hızla erişip, değiştirebiliyorsunuz.


Kamerada bulunan ve beni en çok heyecanlandıran yeni özellik kesinlikle S-Log3 kayıt desteği oldu. Logaritmik çekim hayatımızın önemli bir parçası haline geldi ve bu sınıftaki kameralarda da artık olması gereken bir özellik oldu. İster HDR iş akışında çalışmak, ki hazır HDR görüntüler için ayrıca Hybrid Log-Gamma (HLG) özelliği de bulunuyor, ister post prodüksiyon sürecinde çok daha geniş bir dinamik ve renk aralığında çalışabilmek için S-Log3 ile çekim yapmak büyük avantajlar sağlıyor. Daha sinematografik görüntüler elde edebilmek yada logaritmik çekim yapabilen diğer kameralar ile birlikte aynı projede çalışmak için bu özelliği kullanmak ve iş akışını da buna göre yapmakta büyük fayda var.



Z280 ile yaptığım ilk çekimleri HLG ile 4K çözünürlüğünde ve XAVC-I kayıt formatını kullanarak yaptım. Görüntüleri de, 4K ve HDR desteği olan bir ekranda izledim. Sonuçlar gerçekten etkileyiciydi. Çok daha az noise/gürültü ve HLG’nin etkisiyle de geniş bir dinamik aralık hemen dikkat çekiyor. Özellikle, gün batımında gökyüzünde oluşan farklı tonlardaki renkleri çok geniş bir aralıkta görmem mümkün oldu. Kameranın fabrika verisi sinyal gürültü oranı (S/N ratio) 63 dB olarak belirtilmiş. Önceki modellere göre iyileştirilmiş bir oran bu ve gözle de kesinlikle fark ediliyor bu iyileştirme. 



Yeni Z280, bir çok farklı yeni özellik ile dolu. Bunlardan belkide en dikkat çekici olanı 12G SDI çıkışı. İlk defa böylesi bir el tipi dahili lensli kamerada 12G SDI çıkışı kullanılıyor. Bu çıkış sayesinde, 4K çözünürlük ve 60p görüntüleri tek bir kablo ile aktarabiliyorsunuz. Sony, son dönemde piyasaya çıkardığı neredeyse tüm kameralara artık “Variable” yani değişken ND filtre de koymaya başladı. Variable ND filtre ile sensöre düşen ışığa, sanki diyafram ayarlıyor hassaslığıyla, müdahale edebiliyorsunuz. Tıpkı, lenslerin önüne taktığımız “Variable ND” filtreleri kullanır gibi. Bu hassas ayar ile alan derinliğinizi sürekli kontrol altında tutabilir, “Auto ND” seçeceği sayesinde de, değişken ışık durumlarında diyaframı değiştirmeden veya alan derinliğiniz etkilenmeden çekime devam edebilirsiniz. 
İletişim teknolojilerinin hızla yaygınlaştığı ve giderek hızlandığı bir dönemdeyiz. Artık bir içeriğin üretildikten hemen sonra hatta canlı olarak aktarılması büyük önem taşıyor. Bunun, kamera üzerindeki kablosuz yada kablolu bağlantılar ile yapılması da bu süreci son derece hızlandırıyor. Z280, hem 2.4GHz hem de 5GHz kablosuz ağlara bağlanabiliyor. Ayrıca üzerinde bulunan LAN girişi ile de kablolu olarak herhangi bir ağa bağlanabiliyor. İster kablolu ister kablosuz olarak bağlantı kurulduğunda, görüntüler anlık olarak “stream” edilebilir yada çekilen görüntüleri istenen bir FTP’ye yükleyebilirsizin. Ayrıca, kablosuz bağlantı ile, kamerayı mobil bir cihaz ile uzaktan kumanda edebilirsiniz. Kameranın üzerinde bulunan iki adet USB girişine, piyasada bulunan ve hücresel ağlar üzerinden internete bağlanabilen 4G modem adaptörleri takılabiliyor. Aynı anda iki farklı modem kullanılabiliniyor olması, daha güvenilir bir bağlantı imkanı sağlıyor. 



Z280, 4K çağının ideal el tipi video kamerası olmuş. Zengin özellikler, yüksek görüntü kalitesi ve tabi keyifli bir kullanım deneyimi sunuyor. Dahili lensi olan el tipi bir kamera ile çok pratik bir şekilde böylesi yayıncılık kalitesinde 4K görüntüler çekebiliyor olmak, üstüne de bir çok farklı seçenek ile, çekim kabiliyetlerinizi zenginleştiriyor olmak sanırım hepimizin hayalinde olan bir şeydi. İlk fırsatta, Z280’i daha zorlayıcı koşullarda kullanabileceğim bir çekim ortamı içerisinde olmayı umuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder